Avrupa Birliği liderleri, TikTok ve Instagram gibi platformlara yaş doğrulama sistemi getirilmesini destekledi. Üye ülkeler, çocuk ve gençlerin çevrim içi ortamda korunması için “dijital reşitlik yaşı” belirlenmesi fikrinde birleşti.
Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin liderleri, sosyal medya platformlarına yaş sınırı getirilmesi yönündeki öneriye destek verdi. Brüksel'de gerçekleştirilen AB Zirvesi'nde, TikTok, Instagram ve Facebook gibi platformlara erişim için yaş doğrulama sistemlerinin uygulanması gündeme alındı.
Zirvede kabul edilen bildiride, “sosyal medyaya erişim için bir dijital reşitlik yaşı belirlenmesi” gerektiği vurgulandı. Liderler, internet ortamında reşit olmayanların korunmasının önemine dikkat çekti ve bu konuda ulusal hükümetlerin yetkisinin korunacağı yönünde görüş birliği sağladı. Böylece yaş sınırı uygulamasına ilişkin kararların Brüksel yerine her ülkenin kendi hükümetleri tarafından verilmesi öngörülüyor.
Tartışmalar, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in geçtiğimiz aylarda sosyal medya için AB genelinde asgari yaş sınırı belirlenmesi çağrısı yapmasıyla başlamıştı. Von der Leyen, bu tür kısıtlamaları tütün ve alkol yasaklarıyla karşılaştırmış ve Avustralya'yı örnek göstermişti.
Avustralya'da geçtiğimiz yıl kabul edilen yasa, 16 yaş altı çocukların sosyal medya erişimini kısıtlıyor. Aralık ayında yürürlüğe girecek düzenlemeyle gençlerin sosyal medya kullanımının denetlenmesi ve çevrim içi bağımlılığın önüne geçilmesi amaçlanıyor.
AB içinde oluşturulan uzman grubunun yıl sonuna kadar yaş doğrulama mekanizması ve teknik altyapı konusunda önerilerini sunması bekleniyor. Bu kapsamda, reşit olmayanları koruyacak dijital kimlik doğrulama sistemleri üzerinde çalışılıyor.
Konu yalnızca Avrupa'da değil, Türkiye'de de gündemde. Ankara, 16 yaş altı bireylerin sosyal medya erişimini sınırlamayı değerlendiriyor. Ancak yaş doğrulamasının nasıl yapılacağı ve teknoloji şirketlerinin sorumluluklarının nasıl belirleneceği hâlâ tartışma konusu. Kimlik veya yüz tanıma gibi yöntemlerin veri güvenliği açısından risk taşıyabileceği endişesi dile getiriliyor.
Almanya'da da tartışma sürüyor. Adalet Bakanı Stefanie Hubig, yaş sınırı getirilmesini desteklerken, Yeşiller Partisi Eş Başkanı Franziska Brantner de benzer bir görüş paylaştı. Ancak koalisyon ortağı Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) lideri Markus Söder, böyle bir yasağın gençler arasında sosyal medyayı “daha cazip hâle getireceğini” savundu.
Avrupa'da gündeme gelen bu uygulamanın, çocukların dijital ortamda korunması açısından yeni bir dönemin başlangıcı olabileceği belirtiliyor. Ancak tartışmalar, özgürlük–güvenlik dengesi ve kişisel verilerin korunması konularında yeni soru işaretleri de yaratıyor. Sosyal medya platformlarının bu düzenlemelere nasıl yanıt vereceği ise önümüzdeki dönemin en kritik başlıklarından biri olacak.